10 KASIM VE ATATÜRK KONULU ŞİİRLER / 10 KASIM VE ATATÜRK İLE İLGİLİ ŞİİRLER 2023-2024




10 KASIM VE ATATÜRK KONULU ŞİİRLER / 10 KASIM VE ATATÜRK İLE İLGİLİ ŞİİRLER



Ekleyen: DersTurkce.COM | Okunma Sayısı: 4136

10 KASIM VE ATATÜRK KONULU (İLE İLGİLİ) ŞİİRLER

 

EBEDİYYET YOLUNDA 

Fecre benzettiği bayrakla kefenlenmiş Ata,
Çıktı bir kor gibi mermer kapısından sarayın.
Gönlümüz, bayrağı öğrendiği günden beri ta,
Duymamıştır bu kadar hüznünü yıldızla ayın.

Gidiyor, gizleyerek sır gibi bizden sesini,
Çıkıyor, ilk olarak bir yola Başbuğ bizsiz.
Biz ki dünyada bırakmazdık onun gölgesini,
Bu ne hicranlı seferdir ki beraber değiliz.

Sen ki Gayya'ya düşen bir nice milyon Türk'ün
Dehşetinden sararırken yüzü yaprak yaprak,
Onu bir anda çevirmiştin ölümden daha dün,
Tunç elin, yalçın iradenle, kolundan tutarak..

Ve bugün bir nice milyon geliyor bir yere de
Ebedî yolculuğundan seni döndürmek için,
- Seni hicranlı yolundan alıkoymak nerede? -
Gücü ancak yetiyor kabrine yüz sürmek için!

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL 

 

ATATÜRK'TEN SON MEKTUP 


Siz beni halâ anlayamadınız . 
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz. 
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz . 
Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ?
Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil.

Bana, muştular getirin bir daha, 
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ? 
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ?
Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil, 
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda, 
halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz . 
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın ! 
Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların.. 
Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil, 
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ; 
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil. 
Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar.. 
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar... 
Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil, 
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken. 
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ?
Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla. 
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla. 
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister, 
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter !
Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil...

HALİM YAĞCIOĞLU

 

AĞIT 

Yok gayri bizlere uyku dünek vay,
Kime bel bağlayak, kime dönek vay,
Vay amansız ecel, alçak felek vay,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Ağla gözüm ağla, yaşlar dil olsun,
Kurumuş dereler baştan sel olsun,
Çiçek kara açsın, çayır kül olsun,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

En büyük, en güzel, en yiğit kayıp,
Dereler denizler çağlar ağlayıp,
Rabbim de gözyaşı dökmezse ayıp,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Her gittiği yerde o şan verirdi,
Aslan bakışını görse erirdi,
Kaşları yeleden nişan verirdi,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Bakışları şimşek gibi çakardı,
Yarını görürdü, düne bakardı,
Kürsüye çıktı mı, arşa çıkardı,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Her belâyı önler, arda atardı,
Dermandı her dalda, hemen yeterdi,
Babamızdı, elimizden tutardı,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Kaybını yıldızlar bile bileler,
Kırıla kanatlar, sola yeleler,
Kurt kuş duyup cenazene geleler,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Millet Atan gitti, başın sağ olsun,
Ölümü devr açsın, yeni çağ olsun,
Dağlar birer birer yanar dağ olsun,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Gitti, her ocağın söndü alevi,
Yeryüzü dediğin bir ölü evi,
Cihan türbe olsa almaz o devi,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Dönmüş denizler gözyaşı taşına,
Dünya ortak çıkmış Türk'ün yasına,
Her evden bir ölü çıkmışcasına,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Gökler ağıtlardan titriyor kat kat,
Düştü üstümüze gerilen kanat,
Onsuz dünya yarım, insanlık sakat,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

O hep dolu tuttu, boş atmadıydı,
Söz verince yaptı, aldatmadıydı,
On beş yıl tek burun kanatmadıydı,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Bizdendi sevinci, bizdendi derdi,
Biz uyurduk, o bizleri beklerdi,
Uyudu, nöbeti bizlere verdi,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Kuru yapraklara benzedik bu güz,
Her göz kan içinde, sapsarı her yüz,
Milyonlarız bir babadan öksüzüz,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Gök düşsün toprağa, toza belensin,
Mezarına gece yıldız elensin,
Şehitler doğrulsun, nöbet dolansın,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı.

Dünya hem kahr olur, hem onu gömer,
Yıldızlar kandildir, semalar kemer,
Sus, boğulayazdın, sus Aşık Ömer,

Türklük yüreğini dağlasın gayrı,
Cihan da bizimle ağlasın gayrı...

Behçet Kemal ÇAĞLAR 

 

 

10 KASIM 

Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez. 
Al atlar sırtında hoyrattır fecir, 
Hoyrattır, ne kalbler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir. 

Vakti, bir yerinden bölünce şafak 
İri ve rüyalı gözlerle müphem;
Nur olmuş içimde sanırım ak pak 
Ayrı bir mânada korktuğum adem,
Eski düşüncemde, rahat ve uzak. 

Fethe çıkmış gibi duyarım birden
Eşsiz gururunu bir cihangirin.
Ufuklar üstünde yüzen tekbirden
Vatanca büyümüş asil ve derin
Bir matem tütmekte şimdi fecirden 

Nefti yalnızlığı başlar zamanın 
Mağfiret ürperir, dağılır, uçar.
Ölüm korkusuyle dolu bir anın
Müphem uzletinde ebedî ruhlar;
Nefti yalnızlığı başlar zamanın.

Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur, 
Bir garip hali var Dolmabahçe'nin;
Hala içimizde yüzen gecenin 
Aydınlık bilmeyen devamı durur,
Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur. 

Ruh için, ölümsüz, derler cihanda, 
Her mevsim onunla güzel her seher 
Bütün esatiri parçalasan da 
Atatürk önünde mağlupsun kader!
Ruh için, ölümsüz derler cihanda. 

Vehbi KIZILGÜL 




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.