6.SINIF TÜRKÇE KİTABI METİNLERİ

KENAN SOFUOGLU

(...)

Kenan Sofuoğlu, motor sporları ile 1996 yılında tanıştı. Henüz 16 yaşındaydı. Ağabeyi Sinan, Türkiye Şampiyonası'nda yarışıyordu. Motor sporlarına olan ilgisi de bu yarışla başladı. Bir süre sonra ağabeyi Sinan'ın bir yarışta ayağını kırmasıyla hayati değişti. Ağabeyinin boş kalan motoruna oturan Sofuoğlu, daha 16 yaşındayken özel izinle yarışlara katılmaya başladı. Motorcu tabiriyle ağabeyi Si­nan'ın motoruyla yaptığı bu ilk kalkış, onu dünya pistlerine taşıdı.

D. GEZER: Aile faktörü, bireylerin hayatında önemli bir yer tutar. Sizin kariyerinizde ailenizin her­hangi bir katkısı oldu mu?

K. SOFUOĞLU: Benim de motor sporlarına yönelmemde bir numaralı faktör ailemdi. Çünkü baba­mın motosiklet tamirhanesinde büyüdüm diyebilirim. Motosiklet yarışçısı ağabeylerim de olmasaydı belki de bu sporla alakam olmazdı. Bu yan unsurların ardından hep bir elden beni yönlendirmeleri, sporculuk kariyerimin de başlamasını sağladı.

D. GEZER: Peki profesyonel hayata geçişiniz nasıl oldu?

K. SOFUOĞLU: 1999'da ağabeylerim, 2000 yılında ise ben ülkemizde yarışlara katılmaya başladık. Yarışlar dediğim çok küçük çaplı, sadece dört ya da beş sporcunun yer aldığı organizasyonlardı. 2001 yılına geldiğimizde ailem ben ve iki ağabeyimden birimizin Avrupa'ya bu alanda gelişmemiz için gön­derilmesi kararını aldı. Giden kişi, geldikten sonra diğer iki kardeşi de destekleyecekti. Aslında hepi­mizin gitmesi belki de daha uygundu ancak maddi sıkıntılar vardı.

D. GEZER: Sanırım bu kararın ardından en küçük kardeş olan siz, Avrupa yollarına koyuldunuz.

K. SOFUOĞLU: Tamirhanede bulunan motorlar satıldı ve gerekli hazırlık yapıldı. Kenan'da şansı de­neyelim dediler ve 2002 yılında Avrupa maceram başladı. Çok zor imkânlar sonrasında gittiğim için tek atımlık kurşunum olduğunu ve 12'den vurmam gerektiğini biliyordum. Bu bilinçle gittiğim ilk ülke Almanya oldu. Orada ilk olarak "Siz Türkler motosiklet kullanmayı biliyor musunuz?" gibi sorularlakarşılaştım. Amatör yarışlara başladığım sırada herkes bu alanda bilgim olmadığını düşünüyordu. Ama sonuç olarak tüm yarışları kazanmaya başladım ve Almanya'nın gelmiş geçmiş en iyi motorcula­rından biri olma unvanını kazandım. Bu başarıları Avrupa ve sonrasında da Dünya Şampiyonası izledi.

D. GEZER: Kariyerinizde yanşağınız takım ve sponsorlar dışında destek aldınız mı? Örneğin devlet sizi destekledi mi?

K. SOFUOĞLU: Özelikle son dönemlerde Gençlik ve Spor Bakanlığı biz de varız demeye başladı ve önemli desteklerde bulunduğu bir süreç işledi. Bu süreç şu anda da katlanarak devam ediyor. Devlet desteği olduktan sonra kendimi daha güçlü hissetmeye başladım. Eksiğimiz benim dışımda ülkemizi temsil eden bir ismin daha olmamasıydı. Bakanlık destekte bulundu ve çocuk motosikletleri alarak geleceğin dünya şampiyonu olabilecek çocukları eğitmeye başladım.

D. GEZER: Sakarya'da çocuk sporcuların yetişmesi için eğitimler verdiğinizi biliyoruz. Yetiştirdiğiniz sporculara ilişkin gözlemleriniz neler? Pistlerde yeni Kenanlar görecek miyiz?

K. SOFUOĞLU: Spor geleceğimiz adına önemli işlere imza atmak da tıpkı başarı elde etmek gibi önem sarf ediyor. Bu kapsamda ben de çocuk sporcular yetiştirerek, gelecek yıllarda dünya şampiyonları­nın ülkemizden çıkmasını amaçlıyorum. Başarılı sporcu yetiştirmek Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bana vermiş olduğu önemli bir talimat. Ben de bu doğrultuda 8-12 yaşlarındaki altı isim belirledim. Onlardan çok umutluyum. 2015 yılında Avrupa'da sadece Kenan Sofuoğlu değil, dört sporcumuz daha yer alabilecek. Gençler bayrağı benden devraldığında ise yarışlardan ayrılıp sporcu yetiştirmeye odaklanacağım. Şunu açıklıkla belirtebilirim ki; onların başarısı benim başarım olacak.

D. GEZER: Son olarak şunu da sormak isteriz; Karadeniz'de bir süredir düzenlenen FormuLaz yarış­larına katıldınız. Sizi orada yarışmaya iten unsur ne oldu?

K. SOFUOĞLU: İnsanımızın yetenek ve cesaretli olduğunu orada görme fırsatı buldum. Özellikle mo­tor sporlarında cesaret çok önemli. Yarışların yapıldığı parkuru görünce ilk önce tedirginlik yaşadım ama onları görünce ben de yaptım.

Röportaj: Doğukan Gezer Gençlik Spor Dergisi

80