HAYAT O GÜN ÇOK GÜZELDİ Serbest Okuma Metni 2023-2024




HAYAT O GÜN ÇOK GÜZELDİ Serbest Okuma Metni



Ekleyen: DT | Okunma Sayısı: 2616

HAYAT O GÜN ÇOK GÜZELDİ

 

Taş koridorda duyulan sadece benim ayak seslerimdi. Uzun koridor yarı aydınlık
ve soğuktu. Camlardan vuran ışık yerden de beni gölgelendiriyor, ayaklarımdan çıkan
ses taş zeminden duvarlara vuruyordu. Okulumuz tarihî, eski bir taş binaydı. Eskiden
bir ara kışla veya hastane olarak da kullanılmıştı. Bana sanki yüzlerce odaları, binlerce
camları, bilinmeyen çok gizli köşeleri var gibi geliyordu. Her gün kullanılmayan bö-
lümlere giriyor; belki de aylardır, senelerdir açılmamış kapıları açıyor; odalarda neler
olduğuna bakıyorum.
En üst kattaki koridorun sonundaki bir odada tozlar içinde kalmış bir sürü eski
kitap vardı. Belki de bu bina kurulduğundan beri buradaydılar.
Ders bitiminde herkes koşarak eve giderken ben sessizce buraya çıkıyordum. Sessizlikler içerisinde unutulmuş kalmış bu gizemli, tozlu fakat o derece değerli bu odaya
hayrandım. Üst üste dizilmiş yüzlerce irili ufaklı kitaplar ve bir köşede sıkışmış kalmış
eski siyah bir kuyruklu piyano...
Kalabalık bir ailenin içinde yaşadığım için evde ufak kare bir masayı duvara dayamış, üzerine uçları yerlere dokunan bir masa örtüsü örtmüştüm. İşte o masanın altı
benim sığınağım, kütüphanem ve bol bol hayaller kurabileceğim güzel bir odaydı. Bana
ait bir yerdi. Kitaplarımı masanın altına güzelce dizmiş, prize ufak bir lamba bile monte etmiştim. On dört on beş yaşlarındaki bir kız çocuğunun renkli ve hayalci dünyası
içinde okuduğum kitaplardan aklımda tutmak istediğim güzel ve özlü cümleleri renkli
kalemlerle masanın alt tahtasına yazıyordum.
(...)
Mutlu günler çok sürmez derler ya işte bu mutluluk da bir müddet sonra annemin
masayı oradan kaldırması ile son buldu. Üstelik masanın alt tahtasını renk renk yazılarla donattığım için azar da işittim. O günden sonra hep sakin, gizemli bir yer düşledim.
Sadece bana ait olan bir yer. İşte bu kapalı yüzlerce kapıların ardında, okulumuzda
güzel bir oda buldum.
Piyanonun ve kitapların tozlarını elimden geldiğince sildim. (Bu işleri yaparken
bazen de fark edilmekten ürküyordum.) O gün de bahçeden yukarıya arkadaşlarımın
çılgın sesleri geliyordu. Hafifçe cama yaklaştım. Aşağıya, bahçeye baktım. Bir iki öğretmenimiz talebelerin arasında bahçede dolaşıyorlardı. Bir ara görülmüşüm gibi bir hisse kapılarak geri çekildim. Piyanonun üzerine elimde tuttuğum “Rüzgârlı Bayır” isimli,
soluk siyah ciltli kitabımı koydum. Tuşlara parmaklarımla dokundum. Çıkan sesler odayı dolduruverdi. İster istemez bir iki kez daha denedim. Çok hoşuma gitti. Org çalmasını bildiğim için bir şeyler yapabilirim umuduyla bir sandalye alıp piyanonun karşısına

oturdum. Elimden geldiğince çalmaya başladım. Bir taraftan da “Bu odada bugüne kadar
kim bilir kimler yaşadı, kim bilir kimler bu piyanoyu çaldı, söyledi, kitapları kimler okudu?”
diye düşünüyordum. Kalktım; gözüme ilişen bir iki kitap daha alarak piyanonun üstüne,
Rüzgârlı Bayır’ın yanına koydum.
Kitaplarım ve müzik artık hayatımın bir parçası olmuştu. Arkadaşlarım ders bitiminde nereye kaybolduğumu soruyorlar, annem eve neden geç geldiğimi merak ediyordu. O
günde ders bitiminde yavaşça yukarı kata çıktım. (Aslında öğrencilerin bu kata çıkmaları yasaktı.) Kitapları inceledim. Piyanomu çaldım. Okumaya başladığım kitabımdan bir iki
bölümü daha soluksuz okudum. Dışarıda yağmur yağıyordu, bunu camlara vuran yağmur
damlalarının sesinden duyabiliyordum. O kadar dalmıştım ki sert bir sesle sanki havalara
sıçradım. Kalbim yerinden fırlıyor sandım. İki öğretmen kapıda durmuşlar, hayretle bana
bakıyorlardı. Önden bana doğru yürüyen müdürümüz sert bir sesle bağırıp duruyordu. O
an hiçbir şey duymuyordum. Belki de bu kata çıkmanın yasak olduğunu, kitapları elledi-
ğim için cezalandırılacağımı söylüyorlardı. Gözlerim, bir camlardan süzülen yağmur damlalarına, bir de kitaplara gidip geliyordu. Kekeleyerek bu benim odam diyebilmiştim. Bu
kitaplar, piyano, benim öğretmenler odasına çağırılışım, annemin sinirle içeri girişi, bana
bağırması bir kâbus gibiydi. Hiç konuşmuyordum. Düşünebildiğim tek şey o gizemli kütüphanemi bir daha göremeyeceğimdi. Zaten yukarıya çıkan merdivenleri tahta bir barikat ile
kaplamışlardı. Arkadaşlarım o odada kiminle buluştuğumu merak ediyorlardı. Müdürümüz
okulun prensiplerine aykırı davrandığım için sinirliydi, edebiyat öğretmenimiz bunca senedir o kitapların orada nasıl saklı kaldığını merak ediyordu. Müzik öğretmenimiz kuyruklu
piyanonun son derece değerli bir piyano olduğundan bahsediyordu. Ama ben çok mutsuzdum. Günlerce tek başıma okula gittim, geldim. Evdeki gürültü beni bunaltıyordu. Özel
bir odam yoktu. Çok üzgündüm. Annem derslerimi ihmal ettiğim gerekçesi ile orgumu,
kitaplarımı, hepsini kaldırmıştı. Ben gerçekten çok çok yalnızdım.
İlkbahar geliyordu. Artık sabahları okula giderken kuşların cıvıltılarını işitiyor, arkadaşlar ile yaz tatili üzerine planlar yapıyorduk. Güzel bir bahar sabahı edebiyat öğretmenimiz yanıma geldi. Beni alarak bir kattaki büyük bir odaya soktu.
— İşte istediğin gibi girip çıkabileceğin güzel bir okuma odası, dedi. Bir köşede o güzel
siyah kuyruklu piyano pırıl pırıl parlıyordu.
Sevgili öğretmenlerimiz üst katları taramış ve müdürümüzü de ikna ederek el birliği
ile tüm kitapları toparlayarak aşağı kattaki büyük bir odayı güzel bir okuma odası olarak
hazırlamışlardı. Müzik öğretmenimiz de gülerek içeri girdi.
— Sana her gün bir saat piyano dersi vereceğim. Hazır mısın, diye sordu. Hazırdım tabi
ki çok mutlu olmuştum. İşte hayat buydu. Gülerek dışarı çıktım. Kuşlar cıvıldıyor, hava mis
gibi kokuyor, bir işe yaramıştım. Hayat çok güzeldi, çok güzeldi...
İpek AKKAN
(Kısaltılmıştır.)





 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.