PARAGRAF KONU ANLATIMI / PARAGRAF YANSIT ANLAT-2 2023-2024




PARAGRAF KONU ANLATIMI / PARAGRAF YANSIT ANLAT-2



Ekleyen: DersTurkce.CoM | Okunma Sayısı: 4614

 

TÜRKÇE DERS NOTLARI 

 

 

  PARAGRAF-2 

 

 

 

ANLATIM TEKNİKLERİ

 

Paragrafın dört temel anlatım tekniği vardır:

Ø  Açıklama

Ø  Tartışma

Ø  Öyküleme(Hikaye etme)

Ø  Betimleme(Tasvir etme)

 

1)      Açıklayıcı Anlatım 

Bilgi vermek amacı ile oluşturulan yazılarda kullanılan anlatım tekniğidir. Bu tür yazılarda amaç okuyucuyu bilgilendirmek, ona bir şeyler öğretmek olduğundan sade ve anlaşılır bir dil kullanılır. Söz sanatlarına, mecazlara mümkün olduğunca yer verilmez. Ders kitaplarında, ansiklopedi ve bilimsel yazılarda daha çok açıklayıcı anlatım kullanılır.

ÖRNEK : 

   Tarhana, Anadolu’ya özgü bir çorbadır. Yöreden yöreye farklı şekillerde hazırlanan tarhananın birçok çeşidi bulunur. İçinde çiçekten meyveye, şifalı ve baharlı ottan sebzeye kadar birçok besin vardır. Toz, granül ve hatta yaprak halde hazırlanabilen tarhananın, Kütahya’dan Kastamonu’ya kadar yaygın bir çeşidi vardır. 

    Cevap: Bu paragrafta tarhana çorbası ile ilgili bilgiler verilmiştir. Yazar, dolaylı sözlerden ve mecazlardan uzak durmuştur. Dolayısıyla açıklayıcı bir anlatım kullanmıştır.

 

2)        Tartışmacı Anlatım 

Tartışma, fikir ayrılığına dayanır. Okuyucuyu istenilen davranış ve düşünce biçimine yönlendirmek için kullanılan anlatım biçimidir. Bir parçada tartışmacı anlatımdan söz edilebilmesi için o parçada karşıt düşüncelerin bulunması gerekir. Bu anlatım tekniği, bir düşünceyi kanıtlamak ya da karşı düşünceyi çürütmek için kullanılır.

Tartışmada yazar okurla sohbet ediyormuş gibi bir hava içindedir. Okuru kendi iddiasının doğruluğuna inandırmaya çalışır.

 

ÖRNEK : 

     Hep konuşulur yazı mı üstün, söz mü? Yazı sözden elbette üstündür. Çünkü yazı kültürün ve bilginin okuludur.Duygu ve düşüncelerin taşıyıcısıdır. Söz uçar,kaybolup gider ama yazı yarınlara kalır.Yazı olmasaydı dünyanın bilgisi geçmişten günümüze gelebilir,bu kadar gelişme olabilir miydi? 

 

3)      Öyküleyici Anlatım 

Öykü adından da anlaşılacağı gibi,  bu tarz anlatımlarda bir öykü havası sezilir. Daha çok olay ağırlıklı bir anlatım tekniğidir. Bu anlatımda olay, kişi ve zaman söz konusudur. Zaman ve olayın olmadığı yerde öyküleme de bulunmaz.


ÖRNEK : 

     Mağazada alışveriş yaparken birden içeriye üç kişi girdi. Hızlı adımlarla kasaya yaklaşan kişiler kasiyere bir şeyler söyledi. Kasa başında duran üç kişi diğer kasiyerlerin meraklı bakışları altında, giden kasiyerin sandalyesini yerinden çıkarıp mağazanın içine doğru iteledi… 


NOT: Öyküleme anlatım yönüyle betimlemeye çok benzer. Ancak betimlemede durağanlık vardır; öykülemede ise hareketlilik, değişkenlik esastır. Betimleme bir fotoğrafın donmuş karesi gibidir.

4)       Betimleyici Anlatım (Tasvir Etme) 

Yazarın, gözlemlerini okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatması ile oluşan anlatım biçimidir. Yazar,somut varlıkları sözcükler aracılığıyla okurun gözünde görünür hale getirir. Betimlemede kişi ya da kişilerin başında geçen olay, yoktur.

ÖRNEK : 

   Sokağın başında iki kat olarak inşa edilmiş evin, dışarıdan demir parmaklıklarla ayrılmış büyükçe bir bahçesi vardı. Bahçe kapısından eve, üzeri sarmaşıklar, hanımelleri  ve annemin çok sevdiği saat çiçekleriyle sarılmış bir çardağın adlından geçilerek giriliyordu.

 

NOT: Betimlemede duyu organlarımızla ilgili ayrıntılardan özellikle görsel ögelerden yararlanılır. Bunun yanında işitme, tatma, koklama ve dokunma duyularımızla ilgili ayrıntılara da yer verilir.

 

DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI 

1.          Tanımlama 

 

Bir kavram ya da varlığın ne olduğunun açıklanmasıdır. Daha çok açıklayıcı anlatım tekniği içinde kullanılır. Tanımlama “Bu nedir?” sorusuna verilen cevaptır. Parça içinde bir tek tanımın verilmesi tanımlama için yeterlidir.

 

ÖRNEK : 

  Diyalektik her konuyu ayrı ayrı ve tekrar tekrar ele almak ve bütün yönleriyle kavramaya çalışmaktır.


ÖRNEK :

  Tembellik işten nefret etmektir. İnsanın işler karşısında bütün isteğini kaybetmesidir.

                                                

2.           Karşılaştırma

Birden fazla kavramın ya da varlığın benzer ya da farklı yönlerini ortaya koymaktır.


ÖRNEK :

Denemede duyguların belli bir kurgu olamadan yazılması söz konusuyken ;makalede belli bir düşünceyi kanıtlamaya yönelik anlatım söz konusudur.

Bu paragrafta “deneme” ile “makale” kıyaslanmıştır.

 

3.           Tanık Gösterme(Alıntı Yapma)

Yazar, okuru kendi düşüncelerinin doğruluğuna inandırmak için o konuyla ilgili sözüne güvenilir,tanınmış bir kişinin ya da kişilerin söz veya sözlerini alıntı yaparak alır. Böylece kendisinin de haklı olduğunu belirtir. Bu sözler genelde tırnak(“ ”) içinde verilir. Tanık gösterilecek kişinin sadece anılması yetmez. Ona ait sözün de yazıda olması gerekir.

  

ÖRNEK :

    Öğrenme ile düşünme arasında doğrudan bir ilgi vardır. Öğrenmenin olabilmesi için kişinin düşünme yetisinin olması gerekir. Olaylar arasında ilgi kurmayan, düşünmeyen nasıl öğrenir? Konfüçyüs öğrenmenin bu yönüne şu sözleri ile vurgu yapmıştır:“Düşünmeden öğrenmek, vakit kaybetmektir.”

  

4.          Örnekleme

 Öğrenmeyi inandırıcı kılmak, somut hale getirmek için paragraftaki düşünceyi örneklerle anlatmaktır.


ÖRNEK :

   Oyuncak, görülen değil etrafıyla algılanabilen bir olgudur. Geleneklere, yaşam biçimine, bilime oyuncağın etkisi büyük olmuştur. Mesela ilk uçak bir oyuncaktan etkilenme sonucu yapılmıştır.


ÖRNEK :

     İstanbul’un her yanı tarih kokar. Hangi semtine ayak bassanız tarihin en büyüleyici kolları sizi sarıverir. Üsküdar, Emirgan, Topkapı… Her semtinde ayrı bir tarih vardır.


UYARI:

Örnekleme ve tanık gösterme birbirinden farklıdır. Her ikisi de bir iddiayla başlar; ama örneklemede düşünceyi somutlaştırmak adına örnek verilirken, tanık göstermede alıntı yapılır.

 

5.          Benzetme

Bir varlığı ya da durumu daha iyi anlatabilmek için onu gözümüzde daha rahat canlandırabileceğimiz başka bir varlığa ya da duruma benzeterek anlatmaya denir.

     

ÖRNEK :

         Bilim, güneş gibidir. İnsanoğlunu karanlıklardan kurtarır, aydınlığa ulaştırır. Nasıl ki karanlıkta önümüzü bile göremeyip ne yapacağımızı bilemezsek bilimin olmadığı yerde de aynı duruma düşeriz. Güneş nasıl ki etrafımızda neler olup bittiğini gösterirse, bilim de yaşadığımız çevrenin, kendimizin en karanlık köşelerini önümüze serer.

       Cevap: Bu parçada yazar, bilimin önemini bize anlatmak için onu güneşe benzetmiştir. Güneşin özelliklerini ortaya koyarak bilimin özelliklerini öğretmeye çalışmıştır. Bu tür bir anlatıma benzetme diyoruz.

6.           Kişileştirme

Bir varlığı ya da durumu insana ait özelliklerle anlatmaya kişileştirme denir.

 

 ÖRNEK :

      Araba mezarlığına düştü yolum. Zamanın en gururlu, kibirli arabaları şimdi kimsesiz ve üzgün bir şekilde kenarlara atılmış. Bir Alman arabası kimsesizlikten kurtulmak ister gibi. Her bir araba hayata küsmüş, kederli ve bitkindi.

7.           Sayısal Verilerden Yararlanma

Bir düşünceyi kanıtlayabilmek için anlatılanlarla ilgili istatistiksel bilgileri, anketleri, araştırmaları, sayısal verileri yazı içinde aktarmak, sayısal verilerden yararlanma tarzını ortaya çıkarır. Bu yolu kullanmanın amacı, anlatılanları kanıtlamaktır.


ÖRNEK :

      Günümüzde futbol, erkekler arasında diğer spor dallarından daha çok tercih ediliyor. İstanbul’da bir lisede erkekler üzerinde yapılan bir araştırmada her on erkekten sekizi hem oyun olarak hem seyir olarak futbolu tercih ettiğini söylemiştir. Diğer iki kişiden biri oyun olarak basketbolu, öteki ise diğer sporlardan birini söylemiştir. Onların da yüzde ellisiseyir olarak futbolu öteki sporlara tercih ettiğini belirtmiştir.

       Cevap: Bu parçada görüldüğü gibi yazar, yapılan bir araştırmadan elde edilen sonuçları ortaya koyarak sayısal verilerden yararlanmıştır.

 

ANLATIMDA YARARLANILAN DUYULAR

 

      Duyu, varlıkları algılamamızı, fark edebilmemizi sağlayan sistemdir.

Duyuları ise göz, kulak, burun, dil, deri gibi organlarımız aracılığıyla görme, işitme, koklama, dokunma şeklinde algılarız. Bu organlardan elde edilen duyular parçanın içinde bulunabilir.

Ø  Bizden soruda, parçada bulunan – bulunmayan duyuları bulmamız istenir. Bunu yaparken de parçayı dikkatle okumalı, olan duyuları belirlemeliyiz.

 

ÖRNEK :

Ben tabiatı severim. Şu anda olduğu gibi üfül üfül esen rüzgarı  severim. Şu önümüzde yeşil bir halı gibi duran çimenleri ve üzerindeki mis gibi kokan nergisleri, ağaçta öten kuşları severim. Hele şu dalında ballanmış armudun tadını unutabilir miyim?

   Verilen parçada altı çizili sözcük ve sözcük gruplarına dikkat edersek farklı duyu organlarına ait duyuların olduğunu görürüz.

üfül  üfül                           Dokunma

yeşil bir halı gibi                Görme

mis gibi kokan                   Koklama

öten kuşları                        İşitme

armudun tadını                  Tatma

 

 

 

PARAGRAF KONU ANLATIMI-1 DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

 


 

 




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.